Sözümü tutamadım
Gönlümü avutamadım
Meğer ne çok sevmişim
Yar unutamadım
Sevdan beni bir güldürür
Şu ömrümü söndürür
Her günümü zule döndürür
Yar unutamadım
Sır edip susamadım
Gün geldi coşamadım
Gözlerinin ışığını
yar unutamadım
Sevdan beni bir güldürür
Şu ömrümü söndürür
Her günümü zule döndürür
Yar unutamadım
skip to main |
skip to sidebar
bir yankı duyulurdu hiç'likten
bütün yalnızlıklarınızın ilenci
korusun çoğulluklarınızı
cinnet koyun erdemin adını
maskelerinizi kuşanıp yalanlarınızı çoğaltın
hepiniz mezarısınız kendinizin...
Nilgün Marmara
Yalandır kısalığı yaşamın... Ve özellikle insan dediğimiz şey, inançlı bir insan soyunun parçasıysa... Edip Cansever ...
Önemli olan Tanrı’nın bir enstrüman yaratmış olmasıdır. İnsan denen bir enstrüman. Ancak yarattığı müzik enstrümanını çalamayan bir usta gibi, Tanrı’da insandan doğru sesi çıkaramamıştır. Bu yüzden Tanrı hariç bütün güçler insanı çalmış ve özellikle de şeytan en güzel melodilerini onunla bestelemiştir… Hakan Günday
Mazlum Çimen Unutamadım...
Deniz, analar gibi, sevdiğini, dölyatağında tutup saklayacaktır, bir daha doğurmamak üzere... Bilge Karasu
Kör gibi yürütürdüm kutlu yollarda eskiden : derken pislik attınız körün yoluna: şimdi kör, eski kaldırımından tiksiniyor... F.Nietzsche
bütün yalnızlıklarınızın ilenci
korusun çoğulluklarınızı
cinnet koyun erdemin adını
maskelerinizi kuşanıp yalanlarınızı çoğaltın
hepiniz mezarısınız kendinizin...
Nilgün Marmara
Girdap...
-
▼
2007
(37)
-
▼
Kasım
(13)
- Amaçlar... Arzular...
- Kaptan Yemeğe Çıktı Ve Tayfalar Gemiyi Ele Geçirdi...
- Mazlum Çimen Unutamadım...
- Yücel Arzen Ah Tamara...
- Nurettin Rençber Uzakta...
- Nurettin Rençber Dokunma Kalsın...
- Erdal Güney Rüyamsın...
- Erdal Güney Saklımdasın...
- Erdal Güney Dalgakıran...
- İlkay Akkaya Yolumuz Gurbete Düştü...
- Nurettin Rençber Ay Karanlık Gece Vurdular Beni...
- Kardeş Türküler Zepür Gi Tarnam...
- Esra Kahraman Ex Love...
-
▼
Kasım
(13)
...
Fısıldayanlar...
- Adolfo Bioy Casares (2)
- Adorno (2)
- Aforizmalar (3)
- Ahmet Cemal (1)
- Albert Camus (6)
- Alıntılar (1)
- Amin Maalouf (1)
- Andrei Tarkovsky (2)
- Arthur Schopenhauer (3)
- Azil (2)
- Bilge Karasu (15)
- Böyle Buyurdu Zerdüşt... (15)
- Bülent Akyürek (1)
- Cemil Meriç (3)
- Cesare Pavese (1)
- Charles Bukowski (5)
- Dante Alighieri (2)
- Deniz Canefe (1)
- Doç. Dr. Ahmet Gürbüz (1)
- Dostoyevski (1)
- E.M.Cioran (7)
- Edip Cansever (1)
- Elif Şafak (2)
- Emir Kusturica (1)
- Emre Yılmaz (1)
- Ernesto Sabato (1)
- Estetik Doktrinler... (1)
- Faruk Korkmaz (1)
- Fergus Nicholson (1)
- Fernando Pessoa (2)
- Franz Kafka (9)
- Frida Kahlo (1)
- Gabriel Garcia Marquez (1)
- Galeri (1)
- Georg Büchner (2)
- Goran Bregović (1)
- Hakan Günday (2)
- Hallac-ı Mansur... (2)
- Hermann Hesse (5)
- Hüseyin Kıran (3)
- Immanuel Kant (1)
- Ivan Soll (1)
- İhsan Oktay Anar (3)
- İmisen (1)
- İngmar Bergman (2)
- Jean Baudrillard (3)
- Jean Jacques Rousseau (4)
- John Steinbeck (1)
- Jorge Luis Borges (5)
- Jurnal I (3)
- Kaleydeskop (1)
- Kaleydoskop (7)
- Kısa Film (1)
- Kızılderili Kabilesi... (2)
- Lev Nikolayeviç Tolstoy (5)
- Louis Ferdinand Celine (2)
- Margaret Mazzantini (1)
- Mılan Kundera (1)
- Murat Uyurkulak... (3)
- Müzik (1)
- Nietzsche (22)
- Novalis (1)
- Octavio Paz (1)
- Oğuz Atay (3)
- Oruç Aruoba (2)
- Osip Mandelstam (1)
- Ömer Hayyam (20)
- Ömür Nihan Akçalı (2)
- Paracelse (1)
- Paul Celan (1)
- Peter Kraus (2)
- Replikler (17)
- Sadık Erol Er (2)
- Samuel Beckett (2)
- Sinema (21)
- Sokrates (1)
- Stefan Zweig (1)
- Suut Kemal Yetkin (1)
- Sürrealist Resimler (1)
- Şiirler (8)
- Tan Kızıllığı... (7)
- Tania Blixen (1)
- Ursula K.Leguin (2)
- Victor Hugo (1)
- Videolarım (11)
- Y/an(ı-l)s(ı)a-ma (1)
Metafizik açıdan bakıldığında ise daha değişik bir durumla karşılaşılır, daha bir açık seçiklik kazanır sorun, çünkü söz konusu açıdan bakıldı mı, "intihar edenler", bireyselleşmeden kaynaklanan suçluluk duygusuna yakalanmış kişiler olarak, kendilerini geliştirip mükemmelleştirmeyi yaşamlarının bir amacı saymayan, tersine kendi kendilerini çözüp dağıtmayı, anne'ye dönmeyi, Tanrıya dönmeyi, evrene dönmeyi amaç edinen varlıklar olarak karşımıza çıkarlar. Hermann Hesse
İnsan kendini çok derin tahlil etmemeli, yoksa hiçbir şey yapmaz, yaşam durur… Bir kaya parçasının üstünde hiç kımıldamadan oturan bilgelere döneriz… Bu da ne kadar bilgecedir bilemiyorum… Aşikar olanı silerler ama bir şey sildirir onlara… Tek bir sineğin kendisiyle düzleşmesi gibidirler bir anlamda… Kaçış yok, etki yok, etkisizlik yok… Kendimizi zarar hanesine yazmaktan başka çare yok… Oynayabileceğimiz bir hamlemiz kalmamış… Mat olmuşuz…Bukowski
