Yalandır kısalığı yaşamın... Ve özellikle insan dediğimiz şey, inançlı bir insan soyunun parçasıysa... Edip Cansever ...

Önemli olan Tanrı’nın bir enstrüman yaratmış olmasıdır. İnsan denen bir enstrüman. Ancak yarattığı müzik enstrümanını çalamayan bir usta gibi, Tanrı’da insandan doğru sesi çıkaramamıştır. Bu yüzden Tanrı hariç bütün güçler insanı çalmış ve özellikle de şeytan en güzel melodilerini onunla bestelemiştir… Hakan Günday

Bu Blogda Ara

Sürgün...

"Öfke ile çaresizlik, insanın canını kimi zaman, öylesine acıtırdı ki, bağıramazlardı bile..."



“Çıkıldıkça boşluk da genişliyor ve gittikçe büyüyen, soğuk ve kuru, vahanın tüm seslerinin tek tek ve belirgin kulaklarına geldiği bir aydınlık üzerinde yükseliyor gibi oluyorlardı.”

“Sevginin kin dolu bile olsa, yüzü böyle asık suratlı değildir.”

“Düşman ne kadar kör, acımasız ve kendine güvenli, inancına gömülmüş olursa yanıldığını kabullenmesi de yenilgiye uğratanın egemenliğini o derece kesinlikle ilan etmiş olacaktı.”

“Yalnız tüfeklerin ruhu vardır; ah! Evet, dilimi kestikleri gün nefretin ölümsüz ruhuna tapınmayı öğrenmiştim.”

“Ölüm de serindir ve onun gölgesine hiçbir tanrı sığınmamıştır.”

“Efendinin iyisi yoktur.”

“Yalnız, hainliğin egemenliği tamdı.”

“Gerçek, kare biçiminde, ağır, yoğundur, ufak ayrımlara dayanamaz...”

“İyilik bir düştür, hiç durmadan ertelenen ve yıpratıcı bir çabayla kovalanan bir düş, hiçbir zaman ulaşılmayan bir sınırdır, egemenlik kurma olanağı yoktur... Yalnız kötülük, sınırlarına dek ulaşabilir ve mutlak egemen olabilir, gözle görülebilir krallığını yerleştirmek için hizmet edilmesi gereken, odur, sonra düşünülecektir, sonrası ne demek, sadece kötülük vardır...”

“Yalnız hain efendiler vardır ve kusursuz gerçeğin egemenliğini onlar sağlar. Evet yalnız put egemendir, o bu dünyanın tek tanrısıdır, kin onun buyruğudur, tüm yaşamın kaynağıdır, serin sudur, kin ağzı dolduran ve mideyi yakan nane gibi serin.

“İlk ışık başka canlılar için gün, ve benim için ise amansız güneş, sinekler...”

“İnsan bir beceri edinme zahmetine katlanınca onu değiştiremez ki.”

“Öfke ile çaresizlik, insanın canını kimi zaman, öylesine acıtırdı ki, bağıramazlardı bile...”

“Savaşta insan her işi görür...”

“Aynı odayı paylaşan insanlar, asker olsun, tutuklu olsun, aralarında garip bir bağlantı kurarlar, sanki zırhlarından, giysileriyle birlikte arınarak, her akşam, aralarındaki başkalıkları çiğneyip düşün ve yorgunluğun o eski ortak yaşamında birbirleriyle buluşmuş gibi.”

“Yokuşta kar yer yer eriyordu. Taşlar yeniden ortaya çıkacaktı.”

“Görünmeyen zararlar mutlaka daha çok derine işlemiş olmalıydı...”

Tarih gösteriyor ki, diyordu, ne kadar az kitap okunursa, o kadar çok kitap satın alınır...

“İyi sindirmek için, yemeği yavaş yemek gerek...”

“Sanatta da, doğada olduğu gibi hiçbir şey ortadan kalkmaz...”

“(Solitaire et Solidaire ) Dayanışma mı, yoksa daima yalnız mı?

“Taş hep büyür,sen hep kırarsın...Tansıktır bu.”

“Guruluydum, şimdi ise yalnızım...”

Albert Camus





Share/Save/Bookmark